25 Kasım 2010 Perşembe

ÇİKOLATA TUTKUSU

Ben bir çikolata tutkunuyum. Siz hiç çikolata sevmeyen gördünüz mü? Belki nadiren az sevene rastlanabilir ama “ben çikolata sevmiyorum” diyenine hiç rastlamadım. Sanırım çikolata sevme veya çikolatanın tutkunu hatta kölesi olma durumu biz kadınlarda çok daha yaygın olarak görülen bir durum.

Bizim tutkunu olduğumuz çikolatanın tarihçesi aslında çok eski. Milattan önce 2000 yıllarında Amarika’nın tropikal yağmur ormanlarında bulundu kakao…İşte her şey o zaman başladı. Bilinen o ki Aztek’ler ve Maya’lar çikolata yapabiliyordu. Bu medeniyetler kakao tohumlarını ezerek, bunları başka baharatlarla karıştırıyorlar ve çeşitli içecekler yapıyorlardı.

Kakao ve elbette çikolata İspanyol denizciler tarafından  1500’lü yıllarda Avrupa’ya getirildi. Bu nedenle ilk çikolata fabrikaları İspanya’da açılmıştır.

İşte binlerce yıldan sonra bu gün geldiğimiz nokta: bir sürü çikolata markası ve çeşit çeşit çikolata.
 30 yaşlarda olan bizlerin çocukluğunda, şanslıydık. Çikolata her yerde vardı. Ama ben en çok babamın eve dönerken aldığı pastanelerde ve kuruyemişçilerde ağzı kapalı yuvarlak kocaman cam kavanozlarda duran fındıklı parça çikolataları hatırlıyorum… Bir de Sarelle’yi….Daha doğrusu Sagra markasının açtığı dükkanları ve bu dükkanlardaki  Sarelle çeşmelerini.

 Artık çikolatalar da çok farklı tat ve şekillerde. Özel günler için üretilenler ise birbiri ile yarışıyor. En sevdiğim çikolata markalarından bir tanesi de Lindt. Türkiye'de bütün çeşitlerini bulamasak da, bulduklarımız da çok pahalı olsa da denemeye değer tatlar.

 Estonya'da tanıştığım, bizim hiç bilmediğimiz ancak Avrupa'da bilinen bir marka ise KALEV. İnternetten araştırın. Tallin sokakları çikolata kokan bir şehir, ben de eve dönüşte valizimi çikolata ile doldurmuştum:)

Bu resimlerde Kalev'in bu yılbaşında çocuklar için hazırladıklarından bazıları görünüyor. Çocukluğunuzu düşünün, hangimiz yeni yılda böyle bir hediye almak istemezdik? Ben şimdi bile hayır diyemem doğrusu :)

 
Eskiden portakal sadece çikolata drajelerde kullanılırdı. Şimdi ise pek çok çikolata markası kullanıyor. Özellikle bitter denilen sütsüz ve kakao oranı çok yüksek çikolatalarda portakal çok güzel bir aroma veriyor.
ve işte "Merci"...Bu gün 30'lu yaşlarda olanlar bilirler. Bizim çocukluğumuzda Almanya'dan gelenler gelirken genellikle bu çikolatayı getirirlerdi. Bana hep çocukluğumu hatırlattığı için bulduğum zaman alırım.

 ve bir klasik daha...çikolatalısı tamam ama bence en güzeli Rocher'in hindistan cevizlisi.
 Bir de likörlüler var tabii. Sanrım aşağıdaki vişneli de bir klasik ....
 Artık sadece yılbaşı için değil diğer özel günler için de özel ürünler üretiliyor. Bunlar da biri de bebekler. Bebek ziyaretleri için tasarlanan çikolatalar da şu sıralar çok moda.
 Yukarıda sütlü ve beyaz çikolatadan yapılmış bebek ayakkabıları benek çikolatalarına güzel bir örnek olmuş. Yapan ise KAHVE DÜNYASI....Aşağıdaki resimde ise pusetler ve emzikler görülüyor. Bunlar da KAHVE DÜNYASI'ndan.....
Bu kadar sevilen çikolata elbette filmlere de konu olmuş. İşte "Çikolata" filmi. Eğer hafta sonu için romantik bir film arıyorsanız bir fincan kahve ve yanında sevdiğiniz çikolatalarla bu filmi izleyebilirsiniz.

 Ben bu ,başrol oyuncusu kadının geniş bir havan/kase içinde kakao çekirdeklerini ezdiği sahneye bayılıyorum...Sanki ezilen kakaoların kokuları bana kadar geliyor gibi..
 Bir de "Charlie'nin Çikolata Fabrikası" var. Verdiği dersler ve çikolata görselleriyle, tam da bir çocuğun hayal dünyasına göre...ve de bir zamanlar çocuk olmuş, hala da biraz çocuk olanlara göre...


 Filmde, en üzücü nokta ise çocuğun bir çikolata bile alamayacak kadar yoksul olması...
Ama en güzel sahne de biletlerden birini bulduğu bu sahne bence...
Sarelle ve Nutella…ikisinin de lezzeti mükemmel…Sanırım artık büyüsek de biz kadınlar bu çikolataları hala çok seviyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder