27 Kasım 2010 Cumartesi

KAPI SÜSÜ (ÇELENK) YAPIMI

Dış kapıya asmak için daha önceki günlerde yaptığım oyuncak salyangozu da kullanacağım bir çelenk yapmaya karar verdim. Çelenk üzerine salyangoz haricinde kelebekler de monte ettim. Bunun için önce kelebekler için kalıp çıkardım. Kelebek için iki parçadan oluşan kalıp aşağıdaki resimde görülüyor.


Kanatlar için farklı renklerde 3 kumaş kullandım. Kanatlar biraz daha sabit durabilsin diye iki kat yaptım. Bu amaçla daha kalın ve sert bir kumaşı alt kat için kullandım (yeşil olan kumaş).

 
 İki kat kumaşı üst üste koyup diktim, aşağıdaki resimde görülüyor.
 Gövde için aşağıdaki kalıptan iki tane kestim. Bu amaçla gümüş renkli kadife kumaş kullandım.
 Gövde için kesilen iki katı içten dikip, alt kısmında boncuk elyafla doldurmak için boşluk bıraktım.
 Gövde ve kanatları içten birbirine diktim.
 Gövde ve kanatları birleştirdikten sonra, gövdeyi boncuk elyafla doldurdum.

 Yukarıda gördüğünüz 3 kelebek hazır oldu. Daha sonra çelengin etrafına sarmak için aşağıdaki kumaştan dar uzun bir parça kestim. Ters kısmından uzun kenarları birleştirdim, sonra çevirerek uzun bir kurdele elde ettim.
 Çelenk için sitenin bahçesinde budanmış ağaç dallarından yararlandım. Bulduğum dallar ince söğüt dallarıydı, bir araya getirip çelenk şeklini verdim ve evde kalorifer kenarında bir kaç gün beklettim. Daha sonra hazırladığım kurdeleyi çelengin etrafına aşağıdaki gibi sardım.
 Salyangozu ve kelebekleri çelenk üzerine monte ettim. Kurdeleyi sardıkran sonra, iki ucu birleştirip düğüm attım. Arta kalan kısmı da asmak için uç uca birleştirdim. 
Hem kendi evimize hem de sevdiklerimize yeni yıl yaklaşırken hazırlanıp hediye edilebilecek bir süs oldu.

26 Kasım 2010 Cuma

ÇOK KOLAY CHEESECAKE

Çok kolay bir cheesecake tarifi vermek istiyorum. Bir arkadaşımdan öğrendiğim bu tarif hem pratikliği hem de lezzeti ile hayat kurtarıyor. İşte malzemeler:
1 Yumurta
1 paket vanilyalı puding
1 paket 850 gramlık Tikveşli Altın Kaymaklı yoğurt
2 paket burçak klasik veya burçak yulaflı bisküvi
250-300 gram meyve (çilek, vişne, dut, yaban mersini, franbuaz vb.)
şeker (arzuya bağlı)
1 çorba kaşığı nişasta
1/2 su bardağı su

Öncelikle bisküvileri rondodan geçirip toz hale getiriyoruz.

 Hazırladığımız bisküvi tozunu tepsiye döküyoruz.
 Kaşıkla düzeltiyoruz.
 Yoğurt, yumurta ve vanilyalı pudingi bir karıştırma kabında çırpma teli ile iyice karıştırıyoruz.
 Karışımı bisküvilerin üstüne döküyoruz.
 180 C'lik önceden ısıtılmış fırında 45 dakika pişiriyoruz.
 Meyveleri (ben vişne kullandım, ekşiliği gidermek için 2 çorba kaşığı da şeker ilave ettim) bir tencereye alıp, bir çorba kaşığı nişasta ve 2/3 bardak su ekleyip jöle kıvamına gelene kadar pişirdim.
 Jöle kıvamına kısa sürede geliyor.
 Piştikten sonra, fırından çıkıp biraz ılınmış olan cheesecake üzerine döküyoruz.
 Dışarıda ılık hale geldikten sonra, buzdolabında 2-3 saat bekletiyoruz.
 Servise hazır....
Afiyet olsun...

25 Kasım 2010 Perşembe

ÇİKOLATA TUTKUSU

Ben bir çikolata tutkunuyum. Siz hiç çikolata sevmeyen gördünüz mü? Belki nadiren az sevene rastlanabilir ama “ben çikolata sevmiyorum” diyenine hiç rastlamadım. Sanırım çikolata sevme veya çikolatanın tutkunu hatta kölesi olma durumu biz kadınlarda çok daha yaygın olarak görülen bir durum.

Bizim tutkunu olduğumuz çikolatanın tarihçesi aslında çok eski. Milattan önce 2000 yıllarında Amarika’nın tropikal yağmur ormanlarında bulundu kakao…İşte her şey o zaman başladı. Bilinen o ki Aztek’ler ve Maya’lar çikolata yapabiliyordu. Bu medeniyetler kakao tohumlarını ezerek, bunları başka baharatlarla karıştırıyorlar ve çeşitli içecekler yapıyorlardı.

Kakao ve elbette çikolata İspanyol denizciler tarafından  1500’lü yıllarda Avrupa’ya getirildi. Bu nedenle ilk çikolata fabrikaları İspanya’da açılmıştır.

İşte binlerce yıldan sonra bu gün geldiğimiz nokta: bir sürü çikolata markası ve çeşit çeşit çikolata.
 30 yaşlarda olan bizlerin çocukluğunda, şanslıydık. Çikolata her yerde vardı. Ama ben en çok babamın eve dönerken aldığı pastanelerde ve kuruyemişçilerde ağzı kapalı yuvarlak kocaman cam kavanozlarda duran fındıklı parça çikolataları hatırlıyorum… Bir de Sarelle’yi….Daha doğrusu Sagra markasının açtığı dükkanları ve bu dükkanlardaki  Sarelle çeşmelerini.

 Artık çikolatalar da çok farklı tat ve şekillerde. Özel günler için üretilenler ise birbiri ile yarışıyor. En sevdiğim çikolata markalarından bir tanesi de Lindt. Türkiye'de bütün çeşitlerini bulamasak da, bulduklarımız da çok pahalı olsa da denemeye değer tatlar.

 Estonya'da tanıştığım, bizim hiç bilmediğimiz ancak Avrupa'da bilinen bir marka ise KALEV. İnternetten araştırın. Tallin sokakları çikolata kokan bir şehir, ben de eve dönüşte valizimi çikolata ile doldurmuştum:)

Bu resimlerde Kalev'in bu yılbaşında çocuklar için hazırladıklarından bazıları görünüyor. Çocukluğunuzu düşünün, hangimiz yeni yılda böyle bir hediye almak istemezdik? Ben şimdi bile hayır diyemem doğrusu :)

 
Eskiden portakal sadece çikolata drajelerde kullanılırdı. Şimdi ise pek çok çikolata markası kullanıyor. Özellikle bitter denilen sütsüz ve kakao oranı çok yüksek çikolatalarda portakal çok güzel bir aroma veriyor.
ve işte "Merci"...Bu gün 30'lu yaşlarda olanlar bilirler. Bizim çocukluğumuzda Almanya'dan gelenler gelirken genellikle bu çikolatayı getirirlerdi. Bana hep çocukluğumu hatırlattığı için bulduğum zaman alırım.

 ve bir klasik daha...çikolatalısı tamam ama bence en güzeli Rocher'in hindistan cevizlisi.
 Bir de likörlüler var tabii. Sanrım aşağıdaki vişneli de bir klasik ....
 Artık sadece yılbaşı için değil diğer özel günler için de özel ürünler üretiliyor. Bunlar da biri de bebekler. Bebek ziyaretleri için tasarlanan çikolatalar da şu sıralar çok moda.
 Yukarıda sütlü ve beyaz çikolatadan yapılmış bebek ayakkabıları benek çikolatalarına güzel bir örnek olmuş. Yapan ise KAHVE DÜNYASI....Aşağıdaki resimde ise pusetler ve emzikler görülüyor. Bunlar da KAHVE DÜNYASI'ndan.....
Bu kadar sevilen çikolata elbette filmlere de konu olmuş. İşte "Çikolata" filmi. Eğer hafta sonu için romantik bir film arıyorsanız bir fincan kahve ve yanında sevdiğiniz çikolatalarla bu filmi izleyebilirsiniz.

 Ben bu ,başrol oyuncusu kadının geniş bir havan/kase içinde kakao çekirdeklerini ezdiği sahneye bayılıyorum...Sanki ezilen kakaoların kokuları bana kadar geliyor gibi..
 Bir de "Charlie'nin Çikolata Fabrikası" var. Verdiği dersler ve çikolata görselleriyle, tam da bir çocuğun hayal dünyasına göre...ve de bir zamanlar çocuk olmuş, hala da biraz çocuk olanlara göre...


 Filmde, en üzücü nokta ise çocuğun bir çikolata bile alamayacak kadar yoksul olması...
Ama en güzel sahne de biletlerden birini bulduğu bu sahne bence...
Sarelle ve Nutella…ikisinin de lezzeti mükemmel…Sanırım artık büyüsek de biz kadınlar bu çikolataları hala çok seviyoruz.

24 Kasım 2010 Çarşamba

FENG SHUI BAHÇELERİ

Bahçeniz veya geniş bir balkonunuz varsa, Feng Shui felsefesine göre düzenlemeler yaparak, daha dingin ve zarif ortamlar yaratabilirsiniz.
 Örneğin yukarıdaki resim, bir teras kat....Düzenleme çok güzel, ama bana kalırsa küçük bir su kaynağı da eklenmeliydi.
Bahçeyi Feng Shui'ye göre düzenlerken ip uçları:
  1. Bahçe ışıklarını güneybatıya yerleştirmek, bahçenize, ilişkilerinizde dramatik bir iyileşmeye neden olacaktır.
  2. Bahçenin arka kısmına uzun boylu, çabuk büyüyen ağaçlar ve çalılar dikin: korunmak, destek ve özel hayat için.
  3. Dökülen ve kuruyan yaprakların temizlenmesi çok önemli.  Bitkilerin kurumuş yaprak ve çiçekleri sürekli kontrol edilip temizlenmeli. Bu da negatif Chi’nin azaltılması için…
  4. Bahçenizdeki su kaynağında her zaman temiz su bulundurun. Bu bir havuz, çeşme, kuş banyosu olabilir. Bu da pozitif chi’nin korunması için…
  5. Feng Shui’nin temeli harmoni ve dengedir. Bu nedenle evin yakınında çok fazla su bulunmamalı. Su kaynağının boyutu bahçedeki diğer elementlerle uyumlu olmalı.
  6. Küçük avlu ve patikalar, sarmaşık türü bitkilerin ortama getireceği olumlu Chi’den yararlanmazı sağlar.
  7. Çürümüş, kurumuş, kırılmış bitki parçaları olumsuz enerji yayar, hemen kaldırın.
  8. Bitkilerdeki yumuşak yin enerjisini dengelemek için kayalar yerleştirin.

Her bahçe yapılacak bazı düzenlemelerle Feng Shui’ye uygun hale gelebilir. Burada anahtar yin ve yang enerjilerinin yerleşimi ve dengelenmesidir. Bu da renkler, bitkiler, ağaçlar, çalılar, su kaynakları, bahçe mobilyaları, ışıklandırma, rüzgar çanları ve diğer bahçe aksesuarları ile halledilebilir.

Mükemmel bir Feng Shui bahçesinde çiçek, çalı ve ağaç karışımı bütün mevsimlerin tadını verecek şekilde olmalıdır. Bitkiler sağlıklı ve bakımlı olmalıdır. Şekiller birbirini dengeleyerek eviniz için güzel bir Feng Shui’yi cesaretlendirmelidir.
Sağlık, şans ve başarı için bitkileri bahçenin güneydoğu yönünde yetiştirin. Yeşil yapraklı bitkileri yumuşaklığı doğal taş ve kayaların yang enerjisi ile dengelenebilir. Özellikle güneybatı ve kuzeydoğu yönlerine yerleştirilecek taş süs eşyaları ve toprak saksılar ile toprak enerjisinin dokunuşu sağlanacaktır.



Çeşitli materyalleri kullanarak istediğiniz etkiyi yaratabilirsiniz. Ağaçlık ve asmalar yang’tır ve oturma alanlarında ve bahçe sınırlarında kullanılabilir.
Eğer bahçe duvarlarınız veya çitleriniz varsa, bunları bitkilerin ve çiçeklerin tırmanacağı merdivenler olarak kullanabilirsiniz. Bu da bahçenize renk ve yükseklik kazandırır. İyi bir planlama ile bu bitkiler keskin köşelerin yumuşatılmasında kullanılır.
Geniş alanlarda her daim yeşil çalı ve çiçeklerin bir karışımı kullanılarak yapılandırılmış bir görüntü çizilebilir.

Bir bahçede rustik ahşap bir bank mükemmel görünecektir.  Ayrıca bank batı yönünde konumlandırılırsa, ağaç elementinin yükselmesini sağlayacaktır.
Feng Shui’de suyun bulunduğu yer oldukça önemlidir. Bu su kaynakları pozitif ve faydalı bir chi oluşturmak için temel elementtir. Su kaynakları yıl boyunca güzeldir, kayaların ve bitkilerin gölgesinde ışığı ve gölgeyi yansıtırlar. Gösterişli su kaynakları bahçenin odak noktası haline gelebilir. Burada dikkat edilmesi gereken su ile ilgili bir kısım hazırlarken, bu bölümünün diğer bölümlerin üzerinde çok baskın bir hale gelmesini engellemektir.

Doğal formlu havuzlar son derece güzel görünecektir ve bu havuzlara yerleştirecek su bitkileri manzarayı daha da güzelleştirecektir. Bu havuzlara atacağınız birkaç tane Japon balığı (Koi) size daha da fazla huzur verecektir. Feng Shui’de Japon balıkları uğurlu kabul edilmektedir. Havuzdaki ölü bitkiler ve balık pislikleri hemen temizlenmelidir.
Kayaların üzerinden suyun akması ise çok daha güzel olacak ve ortamın enerjisini olumlu yönde etkileyecektir.

Patikalar güneşli, aydınlık oturma alanlarına çıkmalıdır ve bu alanlarda taflan gibi çalılar veya aromatik bitkilerle çevrelenebilir. Ayrıca, çimenlendirilmiş kıvrılan bir patika da tasarlayabilir ve bu patikanın etrafını çiçeklerle sınırlandırabilirsiniz.


Bir Feng Shui bahçesinde rüzgar alan patikalar bahçenin kalbini oluşturur. Bu patikalar Chi’nin (evrensel yaşam enerjisi) hayati kanalları olacaktır. Bahçe patikaları oluşturmak için farklı materyaller bir arada kullanılabilir. Dolambaçlı patikalar zarif sarmaşık türü bitkilerle çevrelenerek, toprak veya betonun yang enerjisini dengeleyebilir.




KAYNAK: http://www.earthspirits.net/feng-shui-garden-plan.htm